Optimum toplum” dedi Mustafa Mond , “buzdağı örneğine göre kurulur-dokuzda sekizi su seviyesi altında, dokuzda biri üstünde.”
-Su seviyesinin altındakiler mutlu muydu peki?
-Üstündekilerden daha mutludurlar.Buradaki dostlarınızdan daha mutlular, örneğin.” Parmağıyla işaret etti.
-“O berbat işlere rağmen mi?”
-“Berbat mı ?Onlar öyle düşünmezler.Aksine işlerini severler.İşleri hafiftir, çocuk oyuncağıdır.Beyinleri ya da kasları asla zorlanmaz.Yedi buçuk saat hafif, yormayan iş,sonra da soma istihkakları,oyunları, sınırsız çiftleşmeleri ve duyusal filmler.Başka ne isteyebilirler ki?Doğru,” diye ekledi, “daha kısa çalışma saatleri isteyebilirler.Bizde onlara daha kısa çalışma saatleri verebiliriz.Teknik olarak alt sınıfların iş gücünü üç ya da dört saate indirmek çok basit bir şeydir.Ama bu onları mutlu edebilir miydi? Hayır, etmezdi.Yüz elli yıldan daha uzun bir süre önce denenmişti.İrlanda’nın tamamına dört saatlik iş gücü uygulanmıştı.Sonuç ne oldu? Kargaşa ve soma tüketiminde büyük bir artış hepsi bu . O üç buçuk saatlik boş zaman bir mutluluk kaynağı olmaktan o kadar uzaktı ki, insanlar o boş zamanlarından kurtulmaya çalışıyorlardı.”
Okuduğum kitaplardan, altı çizilesi satırlar...
Cesur Yeni Dünya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Cesur Yeni Dünya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
14 Aralık 2018 Cuma
Cesur Yeni Dünya- Aldous Huxley
Kır çiçekleri ve manzara seyretmenin önemli bir kusuru var, bedavalar, diye açıkladı. Doğa sevgisiyle fabrikalar çalışmaz. En azından alt sınıflarda doğa sevgisini kaldırmaya karar verildi, ancak ulaşım tüketimi eğilimi kalacaktı. Çünkü elbette nefret etseler de kırlara gitmeye devam etmeleri önemliydi. Sorun, ulaşım tüketimi için kır çiçekleri ve manzara seyretmekten ekonomik olarak daha sağlam bir neden bulmaktı. Gerektiği şekilde bulundu.
Müdür, "Kitleleri kırlardan nefret etmeye şartlandırıyoruz," diye başladı. "Aynı zamanda onları doğa sporlarını sevmeye şartlandırıyoruz. Bunu yaparken de tüm doğa sporlarının gelişmiş aletlerle yapılmasını sağlıyoruz. Böylece hem endüstriyel ürünler, hem de ulaşım tüketiyorlar, işte buradan da elektrik şokuna geliyoruz."
Müdür, "Kitleleri kırlardan nefret etmeye şartlandırıyoruz," diye başladı. "Aynı zamanda onları doğa sporlarını sevmeye şartlandırıyoruz. Bunu yaparken de tüm doğa sporlarının gelişmiş aletlerle yapılmasını sağlıyoruz. Böylece hem endüstriyel ürünler, hem de ulaşım tüketiyorlar, işte buradan da elektrik şokuna geliyoruz."
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Yüzyıllık Yalnızlık - Gabriel Garcia Marquez
Ertesi sabah, Kızılderili Cataure'nin evden gitmiş olduğunu gördüler. İçinden bir ses, dünyanın öbür ucuna da gitse bu ölümcül hastalığı...
-
Evet bu yüzden, yorgunluğumu anlatamıyorum kimseye Olric. Yakınmalarımda ince bir alay görüyorlar. Bu inceliği bana yakıştıranlar tabii cahi...
-
Mme Darbedat parmaklarının arasında bir lokum tutuyordu. Lokumu sakına sakına dudaklarına yaklaştırdı, lokumun bulandığı pudra şekeri tozlar...
-
Ertesi sabah, Kızılderili Cataure'nin evden gitmiş olduğunu gördüler. İçinden bir ses, dünyanın öbür ucuna da gitse bu ölümcül hastalığı...